X

URANÜS KOÇ BURCUNDA

Uranüs’ün astroloji dünyasındaki en popüler tanımı “Beklenilmeyeni Beklemek”tir. Çünkü O, uyarı göndermeden beklenmedik bir anda kendini gösterir. Onun doğası yıldırım gibidir; ani ve şiddetli bir şekilde tepki verir. O, asi ve başkaldıran bir enerjiye sahiptir; kural tanımayan, statükoyu bozmayı rutin haline getirmiş, otorite ve sistem karşıtı bir gezegendir. Kendi ekseni etrafındaki dönüşü bile diğer gezegenlerden farklıdır. Uranüs uzay boşluğunda sanki yuvarlanıyormuş gibi döner. Keşfedildiği dönemde Fransız Devriminin gerçekleşmesi ve ardından tüm sömürgelerin mevcut sisteme başkaldırarak tek tek bağımsızlıklarını ilan etmiş olmaları hiç de tesadüf değildir. Uranüs devrimdir ve Zodyak’taki yolculuğuna devam ederken bulunduğu burcun doğasına uygun şekilde mevcut sisteme başkaldırarak uyanışı sağlar. Onun getirdiği değişim yavaş ve yıpratıcı olmaz, tam tersine ani ve çarpıcıdır.

Olumlu anlamda Uranüs bağımsızlık, özgünlük ve kendiliğinden oluş duygularını canlandırır. Tantra pratisyenleri, Uranüs’ün konumunun manevi özgürlük ve mutluluk için mükemmel bir kazanç olduğunu anlamışlardır. Oysaki olumsuz olarak konumlanmış Uranüs karmaşık ve tahmin edilemez tepkiler gösterir. Doğum haritasındaki Uranüs’ü olumsuz olarak kullanan kişiler, kontrolsüz ve her konuda asi bir tutum sergileyebilir. Bazen neye tepki verdiğini bilmeden sadece karşı gelmek adına mücadele edebilir. Çoğu zaman da kendilerini beklenmeyen olayların kurbanları gibi hissederler. Bu kişiler için işler engelsiz halledilemezmiş gibi görülebilir.

28 Mayıs 2010’da Uranüs, Zodyak’ın başlangıç noktası olan 0° Koç’a ilk ziyaretinde, önemli bir vurgu yaparak bu derecede ters hareketine dönecek. Daha sonra tekrar Balık Burcuna geçerek burada belli bir süre geçirdikten sonra, 2011 itibariyle artık sürekli olarak Koç Burcundaki yolculuğuna başlamış olacak. 0° Koç Burcu Zodyak’ın başlangıç noktası olduğu için bu konum yepyeni başlangıçları ve her şeyin göz önünde olacağı bir zamanı göstermektedir. Uranüs burada, herkesin güvenlik alanından çıkarak, sosyal alanda fark edilecek değişimleri yaşayacağını göstermektedir.

Öncü Burçların ilk dereceleri yeni başlangıçları ve yeni bir dönemi işaret eder. Tıpkı Değişken Burçların son derecelerinin sonlanmalarla ilgili olması gibi… Her Değişken Burçtan sonra bir Öncü Burç gelmektedir, çünkü yeni bir başlangıç için önce değişim ve sonlanma gerekmektedir. Bu sebeple Zodyak’ın bu alanları oldukça güçlüdür. Dolayısıyla sadece Uranüs’ün Koç Burcuna geçişi değil, Balık Burcunun son derecesi olan 29°’de bulunduğu dönem de küresel anlamda en az bu kadar çarpıcı olmaktadır. Bu hem politik anlamda, hem ekonomik anlamda hem de kişisel anlamda oldukça önemlidir.

Balık ve Koç geçişinin daha çok vurgulu olmasının bir diğer nedeni ise, Balık’ın burçlar kuşağının sonlarla ilgili olan burç olmasıdır. Balık bitişleri ve ölümü gösterirken Koç doğumu sembolize eder. Her yeni enerjiden önce eski olanın temizlenmesi gerekir. Dolayısıyla bitmek tükenmek bilmeyen bir döngü vardır. Fizik kurallarına göre var olan enerji hiç bir zaman yok olamaz, sadece form değiştirir. “Enerji yoktan var edilemez ve var olan enerji yok edilemez.” Koç bize ümit verir çünkü O, her sondan sonra yeni bir başlangıç olduğunu ve daha bitmediğini bize hatırlatan burçtur.

Uranüs Balık Burcundayken Neler Yaşadık?

Geçtiğimiz 7 sene boyunca soyut kavramlar üzerinde fazlaca kafa yorduk. Şimdiyse artık harekete geçme zamanı geldi. Uranüs Kova Burcundan Balık Burcuna geçtiği 2003 senesinden beri pek çok kişinin bilinçaltını uyardı ve uzun zamandır bilinçaltında biriken ve tortulaşmış konular çalkalandı. Bu dönemde bilinçaltındaki konular bilince yükseldi. Uykuya dalmış kişiler uykularından uyandı. Gerçek sandığımız pek çok şeyin hayal, hayal olarak gördüğümüz pek çok şeyin ise gerçek oluşuna şahit olduk.

60 Kuşağı Sırasını Savdı Şimdi Sıra 70 Kuşağında

Uranüs’ün Balık Burcunda olduğu dönem en çok 60 kuşağını etkiledi, çünkü doğum haritalarında Uranüs’leri Başak Burcunda olan 60 kuşağı 2003 – 2010 seneleri arasındaki dönemde Uranüs karşıtlıklarını yaşadılar. Bu etki bu kişilerin hayatlarında bazı sorgulamaların ve tatminsizliklerin yaşanmasına neden oldu.

Önümüzdeki dönemde ise, 60 kuşağının son temsilcileri 1969 doğumlular ve daha sonra da 70 kuşağı hayatlarında önemli değişimleri deneyimleyecekler. Böylece Uranüs’ün etkisiyle hayatı olduğu gibi almayı bırakarak bazı şeyleri sorgulamaya başlayacağız. Üstelik bu sadece yürümeyen konularda da gerçekleşmeyecektir. Bazen sadece daha fazlasını isteyebiliriz ya da tıkır tıkır yürüyen sistemden sıkılabiliriz. Bu tatminsizlikler insanoğlunun doğası gereğidir ve aslında bize yepyeni ufuklar açar. Eskiden mutlu oldukları şeylerden artık zevk almayanlar, aslında bilinçaltından yükselen keşfetme isteğinin çağrısına kulak verenlerdir. Böylece, her gün önünden geçtiğimiz halde farkına bile varmadığımız ağaçlar, insanlar ve yaşamlar artık varlıklarını ortaya koyarak üzerimizde çarpıcı bir etki yaratabilirler. Gözümüzün önündeki perdeler tek tek kalkarak bizi çıplak gerçeğe biraz daha yaklaştırır.

Bu dönemde kişisel sorgulamayla gelen önemli bir uyanış başlar ve insanlar kendilerinden “beklenmedik” şekilde davranabilirler. Siz de çevrenizde bu yaş grubunu gözlemleyerek ne söylenmek istendiğini anlayabilirsiniz. Güvenlik için sürdürülen evlilikler veya ilişkiler bu dönemde bitebilir. Ya da tam tersine, başına buyruk bir hayat yaşayan kişiler bir anda evlenmeye karar verebilirler. Aynı işte yirmi küsur sene çalışan biri işini bırakarak Bodrum’a yerleşmeye karar verebilir ya da şimdiye kadar hiç bir işte dikiş tutturamayan evin haylaz çocuğu artık büyür ve kurduğu yeni iş sayesinde beklenmedik bir gelire sahip olabilir. Kısacası Uranüs bizleri kökten sarsar ve silkeler. Bu etkiyle hayata bakışımız önemli ölçüde değişir. Aklımızın ucundan bile geçmeyen, hayalini dahi kuramadığımız şeyleri yapmaya bizi kadir kılabilir.

En Çok Öncü Nitelikteki Burçlar Etkileniyor

Uranüs’ün Koç Burcuna girmesinden Öncü Nitelikteki burçlarda (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak) doğanlar ya da bu burçlarda kişisel gezegenleri olanlar etkilenecektir. Bu burçlarda doğanlar Uranüs’ün etkisiyle enerjilerinin hareketlendiğini hissedebilirler. Bu kişilerde özgürleşme isteği, mevcut koşullara uyum sağlamakta direnme ve huzursuzlukla gelen başkaldırma gözlemlenebilir. Koçlar bunu benliklerinde hissederek hayata geçirebilirken, Yengeç, Terazi ve Oğlak’lar yürümeyen şartlar için başkalarını suçlayacaklardır. Bu dönemde üst benliğimiz değişim istemektedir ve biz değişime direnirsek dışarıdan gelen şartlar değişimi sağlayacaktır.

Eğer heyecan ve değişimden hoşlanan bir yapımız varsa ya da Uranüs doğum haritamızda güçlü ve rahat bir konumdaysa o zaman bu etki bizi özgürleştirecek ve ufkumuzu açacaktır. Bu sayede hayatımızda çok güzel başlangıçlar yapabilir, bu etkiyi fırsat bilerek yepyeni ve temiz bir sayfa açabiliriz. Fakat değişim ve bilinmeyen bizi zorluyorsa, haritamızdaki Uranüs’le yeterince temas içinde değilsek, Uranüs doğum haritamızda baskılanmış durumdaysa ve tüm olumsuzluklara ve mutsuzluklara rağmen değişime direnerek eski olanın ağırlığını sırtımızda taşımaya alışmışsak o zaman Uranüs bizi şaşırtacaktır. Değişimi kabul etmekte zorlananların durumu, tıpkı kıştan çıktığını unutarak Temmuz aynın ortasına kadar kazak ve paltoyla dolaşan birinin durumuna benzer. Böyle bir kişi zorlukla nefes almaktadır ama neden bu kadar terlediğini bir türlü fark edemeyecek kadar da farkındalığı zayıf olabilir. İşte bu noktada Uranüs gelerek soğuk bir duş yaptıracak ve ardından da mevsimine uygun kıyafetler getirecektir.

2010 Yılında Kimler Etkilenebilir?

Bu yıl 20 – 22 Mart arasında doğan Koçlar, 21 – 23 Haziran arasında doğan Yengeçler, 21 – 23 Eylül arasında doğan Teraziler ve 22 – 24 Aralık arasında doğan Oğlaklar Uranüs geçişinden etkileneceklerdir. Bu kişilerin hayatlarında önemli farkındalıklar, uyanışlar ve değişimler söz konusu olabilir. Bu kişiler artık özgürleştiklerini ve hareket sırasının kendilerine geldiğini hissedebilirler.

Burcumuz dediğimiz Güneş’imiz kadın ya da erkek herkesin içindeki eril enerjiyi ve erkek figürünü göstermektedir. Bu kadınlar için önce babaları ve daha sonraki dönemde ise hayatlarındaki erkekleri temsil eder. Erkekler için ise, erken dönemlerde babalarını ve daha sonra kendi içlerindeki erkek enerjisini temsil eder. Dolayısıyla eğer yetişkin yaşımıza rağmen babamızla bağımlı bir ilişki yaşamaktaysak Uranüs’ün etkisi çözümleme getirecektir.

Erkekler babalarından ve onların otoritesinden özgürleşerek kendi içlerindeki güçle temasa geçebilirler ve yaşam enerjilerini daha güçlü bir şekilde deneyimlemeye başlarlar. Kadınlar ise, kendi içlerindeki güçle temas ederek bağımlılıklarından kurtulabilirler. Çünkü Uranüs’ün Güneş’le teması içimizdeki özgüveni bulmakla ilgilidir. Bu etki genel olarak hayatımızdaki otorite figürlerine başkaldırarak onlardan özgürleşmek anlamına gelmektedir. Bu sadece baba figürü olmak zorunda da değildir. Hayatımızdaki rolü önemli olan ve daha önce bizim üzerimizde güç sağlamış kişilere karşı da isyan edebiliriz. Çünkü bu etkinin sonucu olarak kendi kimliğimizi ve bireyselliğimizi ortaya koymak ve “Ben de buradayım!” demek isteriz.

Bu Kişiler Son İki Senede Neler Yaşadılar?

Diğer bir jenerasyon gezegeni olan Plüton’un 2008’de Oğlak Burcuna geçmesiyle Öncü Nitelikteki burçların ilk derecelerinde doğan kişiler son iki senede önemli ölçüde etkilendiler. Plüton bu kişilerin benlikleriyle olan temaslarını güçlendirmek adına, onları önemli bir dönüşüm süreci içine soktu. “Ben kimim?” ve “Bu hayatta ne yapmak istiyorum?” bu kişilerin son dönemde kendilerine en sık sordukları soru haline gelmiş olabilir. Plüton’un dönüşümcü etkisi, tırtılın kelebeğe dönüşümüne benzetilir. Öncü Nitelikteki burçların ilk dönemlerinde doğan kişiler şimdiye kadar bu dönüşümün sancılarını yaşamış olabilirler. Uranüs geldiğinde artık yeni ve farklı bir alana geçmenin zamanın geldiğini hatırlatır. Şimdi tazelenme zamanı. Son dönemde sıkıntı çeken kişiler için artık kozadan çıkma zamanı geldi. Artık kelebek olup uçma zamanı… Keyfini çıkarın!

Mayıs 2010, İstanbul

Referanslar:

– Howard Sasportas, The Gods of Change (Penguin Books Ltd, London, 1989)

– Jhampa Shaneman – Jan V. Angel, Budist Astroloji (ALFA Basım Yayım İnş. Tur. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti, İstanbul, 2004)

Bu yazının tüm hakları saklıdır. İzin almadan hiç bir şekilde kullanılamaz. FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU UYARINCA KISMEN VEYA TAMAMEN BU SİTE, E-BÜLTEN VE E-POSTA İÇERİĞİNİN ESER SAHİBİNİN İZNİ OLMAKSIZIN KOPYALANMASI, YAYIMLANMASI VE DAĞITIMI HUKUKİ VE CEZAİ YAPTIRIMA TABİ OLUP, AYKIRI DAVRANANLAR ALEYHİNDE GEREKLİ TAKİBATIN YAPILMASI GEREKLİ HALE GELİR.