X

Güneş ve Ay tutulmaları çağlar boyu merak edilmiş, korkulmuş ve olumsuzluklarla anılmış, ardından felaketler geleceğine inanılmıştır.Bunun sebeplerinden biri de insanoğlunun bilinmeyen karşısındaki korkusudur.Astrolojide “ışıklar” dediğimiz Güneş ve Ay, tutulmalar sırasında karararak ilkel insan için korkutucu bir tablo çizmişti kuşkusuz. Yaşam kaynağımız olan Güneş’in kararması, adeta dünyanın sonunun gelmesini işaret eder gibiydi.

Üstelik bazı tutulmalardan sonra, tutulmanın izlenebildiği bölgelerde bir takım doğa olayları gözlemlenebiliyor.Deprem ya da su baskını gibi fenomenlerin tutulmanın izlenebildiği bölgelere denk gelmesi tesadüf mü?Bu konuda bilimsel bir çalışma ya da istatistik yok. Zaten her tutulmadan sonra tutulmanın izlenebildiği bölgede bir felaket gerçekleşmemekte… Hatta tarihte tutulmaların vesile olduğu ilginç olaylar var.

TUTULMALARLA İLGİLİ BİLMEDİKLERİMİZ

Tutulmalar korkulan fenomenler olsa da tarihe baktığımızda bazen barışı ve huzuru da sağladığı görülmüştür. M.Ö. 6. yüzyılda Avanos’ta (şimdiki Nevşehir) gerçekleşen Güneş Tutulması, beş yıl kadar savaşan Lidya ve Medlilerin savaşı bırakmalarına ve bu iki ülkenin barış yapmasına vesile olmuştu. Şimdiki Kızılırmak civarında uzun süre boyunca savaşan Lidya ve Medliler M.Ö. 28 Mayıs 585 yılında gerçekleşen Güneş Tutulması sırasında, tanrıların onlara çok kızdığını düşünerek savaşı bırakmış ve barış yapmışlardı. Hatta aralarındaki dostluğu perçinlemek için bu iki ülke kralının çocukları birbiriyle evlendirilmişti. Burada da açık bir şekilde görülüyor ki yeni başlangıçlar ve toplumsal önemli olayları işaret eden Güneş Tutulmaları bu anlamda önemli bir etki yaratmış.

M.Ö 585’deki tutulmanın tarihsel olarak bir özelliği daha var. Batı felsefesinin önemli isimlerinden Ion’lu Thales, bu tutulmayı öncesinden matematiksel olarak hesaplamıştır.Böylece tutulmaların matematiksel döngüsünü ilk kez ortaya çıkaran kişi olmuştur.Natüralist olan Thales aynı zamanda doğa olaylarını mitolojiden bağımsız olarak ilk defa yorumlayan filozoftur.

Einstein ve Tam Güneş Tutulması

Çağımızın en önemli fizikçilerinden Einstein görelilik kuramını ortaya attığında, öncesindeki tüm fizik kuramlarını alt üst etmiş ve fiziği Newton’cu bakış açısından çok farklı bir boyuta taşımıştı. Bu kuram hem modern fiziğe bir başlangıç oldu, hem de insanoğlunu atom bombasının yapımından, uzay yolculuğuna kadar uzanan bir maceraya başlamaya davet etti. Einstein’ın bu kuramının kabul görebilmesi ise ancak 1919’daki Tam Güneş Tutulması sayesinde oldu. 1919’daki Tam Güneş Tutulmasının izlenmesi ve yapılan ölçümler sayesinde Görelilik Kuramı onaylanmış ve dönemin bilim çevreleri tarafından kabul edilmiş oldu.

Güneş Tutulmasıyla Birleşen Gezegen

Tarihte, Tam Güneş Tutulmasıyla birleşen en yakın gezegen Venüs oldu. Venüs transitinden sadece 5 saat sonra, 4 Haziran 1769 tarihinde Tam Güneş Tutulması gerçekleşti ki böyle bir kısa aralık şu  ana kadar hiç olmamıştır. 1769 tutulması tarihteki, bir gezegenle en yakın birleşen tutulma olarak tarihe geçti.Tutulma 13° İkizler Burcunda gerçekleşmiştir ve tutulma, Kuzey Amerika, Avrupa ve Kuzey Asya’dan gözlemlenebilmiştir.Tutulmanın gözlemlenebildiği bölgelerin tutulmadan en fazla etkilenen bölgeler olduğu bilinmektedir.Bu sebeple bu dönemde bu bölgelerde ne gibi tarihsel olaylar olduğunu araştırırken çok ilginç bulgulara rastladım.

Bu dönemde Samuel Hearne isimli İngiliz, the Hudson’s Bay şirketinde işe girer ve 1769 yılında Kuzey Kanada’ya bakır madeni bulmaya gider. Burada Great Slave Lake denilen bölgeyi ve daha sonra Coppermine River (Bakır Madeni Nehri) olarak adlandırılan bakır madenlerine giden nehri keşfeder. Astrolojide Venüs gezegeninin bakırla sembolize ediliyor olması insanı sembolizmin gücüne hayran bırakıyor doğrusu…

13 GÜNEY SAROS DÖNGÜSÜ

2 Haziran’da gerçekleşecek Kısmi Güneş Tutulması 13 Güney Saros Döngüsünde gerçekleşiyor.Tutulma Kuzey Yarım Küre’nin yüksek enlemlerinden gözlemlenebilecek.Güneş’in doğumuyla birlikte tutulma Sibirya ve Kuzey Çin’de gözlemlenmeye başlayacak. Alaska, Kuzey Kanada, daha sonra İzlanda Güneş batımında tutulmanın gözlemlenebileceği bölgeler arasında. Ayrıca Kuzey Norveç, İsveç ve Finlandiya’nın bir kısmından gece tutulmasını izlemek mümkün olabilecek.

Bu tutulmanın bulunduğu 13 Güney Saros Döngüsünün astrolog Brenadate Brady’e göre bir anlamı var. Kitabı “Eagle and the Lark”da yazdığı üzere bu tutulma Kuzey eşine oldukça benzer bir enerjiye sahip.Peki, 13 Kuzey Saros Döngüsü için Brady ne demiş?“Bu tutulma ailesi gruplar ve derneklerle ilgili. Enerjisi büyük ve hırslı grup projeleriyle ilgili. Bu grup projeleri hali hazırda mevcut  bulunanın ayrılması veya aradaki bağın bozulmasını talep ediyor. Kişi bu  tutulmayı başlangıçta bir ayrılma daha sonrasını da grupla ortak başarı olarak deneyimleyebilir.”

Brady ayrıca 13 Güney Saros Döngüsü için de genişleme dürtüsünün yaşanacağını, fakat bu genişleme isteğinin hüsranla, kayıp ve ayrılık içereceğini ekliyor.

Bu yorumlar her ne kadar göz ardı edilmeyecek kadar detaylı olsa da, çalışmalarım sırasında, bu yorumların her zaman bire bir eşleşmediğine şahit oldum. Bence tutulmaları yorumlarken hem kişinin içinde bulunduğu durum (diğer astrolojik etkiler) göz önüne alınarak tutulmanın bulunduğu burcun bize neler anlatmaya çalıştığına bakmak daha doğru olacaktır.

Tutulmadan Kimler Nasıl Etkileniyor?

Tutulma 11° İkizler Burcunda gerçekleşeceği için öncelikle bu konumda kişisel gezegenleri olan kişiler etkilenecektir. Yine Değişken Niteliklerin (Başak, Yay, Balık) 11°sinde kişisel gezegenleri olanlar tutulmadan etkilenecek kişiler arasında… Haritamızda bu konumda bulunan yükselen burç, Güneş, Ay, Merkür, Venüs ya da Mars’ımız varsa bu tutulmayı daha fazla hissetmemize neden olacaktır. Tutulmanın haritamızda gerçekleştiği ev ve/veya etkilediği gezegen konuları gündemimizde ön sıralara çıkacaktır.

Doğum günü 31 Mayıs – 2 Haziran arasında olan İkizler Burçları, 2 – 4 Eylül arasında olan Başak Burçları, 2 – 4 Aralık arasında olan Yay Burçları ve 28 Şubat – 2 Mart arasındaki Balık Burçları kimliklerini, kendilerini ortaya koyuşlarını ve otoritelerini yeniden şekillendirebilecekleri yeni bir döneme başlayabilecekler. Fakat bunun için önce eski kimliklerini rafa kaldırmaları gerektiğini unutmamaları gerekiyor.Tutulma bu kişilerin kimliklerini anlama ve kendilerini tanımaları açısından önemli olacaktır.Diğer taraftan tutulma hepimizi farklı şekillerde etkiliyor.Bu dönemde İkizlerin bize neler anlattığına bakmak kuşkusuz gelişimimiz için bir rehber olacaktır.

İkizlerdeki Tutulmanın Anlamı Nedir?

Psikolojik astroloji, kişinin kendini anlama ve gelişmesine yardım ederken, buna paralel olarak neler söyleyebileceğimize bakmak için İkizlerin sembolizmine bakmak gerekiyor.İkizler iletişim, eğitim, öğrenim, telefon, faks, e-posta, ticaret, seyahatle bağdaştırılan burç.İkizlerin ve Merkür’ün haritasındaki konumu ve yerleşimleri bizim başkalarıyla nasıl bir iletişime girdiğimizi gösterir.İkizler müzakere ve iş becerimizi, el çabukluğumuzu, dili nasıl kullandığımızı ve neler konuştuğumuzu yönlendirir. O bilgiyi saklamaz ve sürekli olarak tarafsız bir şekilde iletir. Bu da kimi zaman dedikodu yapmasına neden olur. O bir elçidir; evrenin bizimle konuşmasına yardımcı olur. Peki, evren elçisi aracılıyla bize ne anlatmak istiyor?

İkizler bize spontane olmayı ve dünyada gelişen olaylar karşısında değişen durumlara adapte olabilmeyi vurguluyor.İçinde bulunduğumuz bu karmaşık dönemde hem dünyada, hem de ülkemizde gelişen olaylar pek çok kişinin kafasını karıştırmakta… İkizlerdeki Tutulma bize her şeye rağmen çocuksu ve oyuncu bir bakış açısıyla bakabilmeyi ve adapte olabilmeyi hatırlatıyor.

Bazen bir şeyler kestirip atmalı ve olayları yüzeysel olarak da alabilmeliyiz.Bir çocuğun neşesi ve hafifliğiyle hayata bakmak bizi geliştirecek ve bu dönemde ileri götürecektir.Bu her şeyi bir gül bahçesine dönüştürmek ya da Pollyanna psikolojisi içine girmek değildir.Karmaşayı görmek, fark etmek, tanık olmak, gözlemlemek ve adapte olabilmektir.İşte İkizlerin bize öğretebileceği en güzel ders budur.Tüm bu nitelikler İkizlerin arketipi içinde vardır.Bizler de bunu sağlayabildiğimizde, evrenin enerjisiyle bir olarak akış sağlayabiliriz.

Mayıs 2011, İstanbul

Bu yazının tüm hakları saklıdır.İzin almadan hiç bir şekilde kullanılamaz.

Referanslar:

– Bernadette Brady, (1999) Predictive Astrology, The Eagle and the Lark, First Edition, USA: Samuel Weiser, Inc., s326 – 327

– Stephen Hawking & Leonard Mlodinow, (2010) The Grand Design, First Edition, London: Transworld Publishers, s15 – 17

– Peter Coles, (2000) Einstein ve Tam Güneş Tutulması, Birinci Baskı, İstanbul: Everest Yayınları

– Steven Kreis, (2010), www.historyguide.org

www.newworldencyclopedia.org

FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU UYARINCA KISMEN VEYA TAMAMEN BU SİTE, E-BÜLTEN VE E-POSTA İÇERİĞİNİN ESER SAHİBİNİN İZNİ OLMAKSIZIN KOPYALANMASI, YAYIMLANMASI VE DAĞITIMI HUKUKİ VE CEZAİ YAPTIRIMA TABİ OLUP, AYKIRI DAVRANANLAR ALEYHİNDE GEREKLİ TAKİBATIN YAPILMASI GEREKLİ HALE GELİR.