21 Temmuz’da 29 derece Oğlak Burcunda meydana gelecek Dolunay fazı bizde bir aciliyet duygusu yaratmış olabilir. Çünkü 29 Derece Anaretik bir derecedir ve aciliyet duygusu getirir. Bu da bizi aceleyle bir takım hareketlere sevk edecektir.
“Bir an önce yapmalıyım”
“Geç kaldım” duygusu bu dönemde baskın olabilir.
29 derecedeki gezegenler kritiktir. Bir sonraki burca henüz geçmemiştir; çünkü içinde bulunduğu burcun derslerini henüz tamamlamış sayılmaz! Daha öğrenecek konular mevcuttur.
Güneş Yengeç Burcunun son derecesinde sevgi, şefkat, ihtiyaçlar, güven, koruma ve korunma konularında merkezde olmak ister. Güvenlik ihtiyacımız iyice yükselip takıntılı bir hal almış olabilir. Bu duygusal güvenlik olabileceği gibi sosyal ya da maddi güvenlik de olabilir. Güneş artık Yengeç Burcundan çıkmak üzereyken duygusal bağımlılıkları geride bırakmanın zamanın geldiğini söylüyor; çünkü bir sonraki gün Güneş Aslan Burcuna geçince artık bireysel ifade öne çıkacak. Bizler de kendimizi bulmamız gereken bir alana geçeceğiz. Kendi hayatımızın sorumluğunu alıp ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılamak önem kazanacak.
Ay ise, Oğlak burcunda kontrolcülük veriyor. Duygularda, sevgide, bakım, besleme, beslenme konularında tam güvenlik ve taaddüt istiyor olabiliriz. Peki, sevdiklerimizle aramızda ki sevgi bağını korurken sınırlarımızı belirleyebilir miyiz? Yoksa ilişkiler görev ve sorumluluk haline mi geldi? Duygularımızı fazlaca ortaya koyma isteği içinde olabiliriz. İlişki içinde olma isteğimiz var ama aynı zamanda ilişkiler içinde tatminsizlikler de söz konusu olacaktır.
O Zaman Bu Nasıl Dengelenecek?
Kendi alışkanlıklarımız ve duygularımız üzerinde otorite sağlamayı başarabilir miyiz?
Alışkanlıklar bizi benzer hareketler ve seçimler yapmaya sevk ederken her seferinde benzer duyguların oluşmasına sebep olacaktır. Oysaki döngüyü kırabilirsek bambaşka bir alana geçmek mümkündür. Bu noktada Plüton imdadımıza yetişiyor. Plüton 0 derece Kova Burcunda Ay ile çok yakın bir birleşim açısı içinde…
Plüton, gizli kalmış, toplumsal/ailevi yaptırımlardan dolayı söylenememiş/gösterilememiş durumları açığa çıkışını göstermekte. Bu dönem mevcut sistemde çalışmayan konuları fark edebiliriz. Duygusal anlamda daha önceden yüzleşmekte zorlandığımız çok derin konuların açığa çıkabilir. Bu duygulara korkmadan bakabilir miyiz? Daha doğrusu bu duyguların içinde, kaçmadan durarak durumu kabul edebilir miyiz? Tabi bu sorumluluk kendimiz için yeni bir sistem oluşturma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
Hayatımızdaki formları – patron, eş, aile, iş, kariyer, hedefler, bir işi yapma şekli, otomatiğe bağladığımız her şey, sosyal/toplumsal etkileşimler, güç savaşlarına girdiğimiz alanlarda, özellikle güvenliğimizin tehdit altında olduğunu hissettiğimizde – değiştirme niyetiyle adım atma sorumluluğunu alabilir miyim?
Sığındığımız bu formların kanatları altından çıkarak ve hayata güvenerek kendi sorumluluğumuzu alabilir miyim? Kendi yolumuzu çizebilir miyim?
Bilindik yollardan gitmek, bilindik kalıpları tekrar ederek hareket etmek ve yaşamak kolaydır, fakat bu, bize uymayan bir kostümle uzun süre ortalarda dolaşmaya benzer! Şimdi, bize pek de uymayan bu kostümü değiştirmek için uygun bir zaman; çünkü ertesi gün Güneş Aslan Burcuna geçtiğinde kendi yazdığımız oyunu sahneye koyarken kendi hikayemize uygun kostümle çok daha rahat hissedeceğiz.