X

Yeni yıl ümitlerle başlar, sürprizler, başarılar, bazen yenilgiler, iyi günler, kötü günler, sıradan günler ama mutlaka değişim, farkındalık ve gelişimle biter. Hiç bir yıl bir diğerine benzemez. 2020 Nasıl bir yıl olacak? Astroloji bize güzel bir yol haritası sunuyor. Nerede tam gaz gidebilir, nerede virajlar için vites küçültebiliriz? İşte iyisiyle kötüsüyle 2020!

JUNG’UN ARKETİPLERİ

Astrolojide kullanılan gezegen sembolleri mitolojik hikayelerden yola çıkarak şekillenmiştir. İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung’un bilinçaltı kuramları ve arketipler üzerinde çalışmalarında olduğu gibi, semboller ve mitler, bilinçaltımızdan bilincimize, buradan da hayatımızın içine yansır. Mitolojik hikayelerde pek çok karakter ve kahraman vardır. Bunlar yıllar boyunca romanlara ve filmlere konu olmuş, hepimizin içinde yaşayan farklı farklı yüzlerimiz olarak kendini gösterir. Bu kahramanların bazıları belirgin şekilde iç sesimizi yönetirken, bazıları ise, çevremizde, her gün karşılaştığımız insanların kostümüyle karşımıza çıkar. Psikolojik astroloji, bu arketipler üzerinden astrolojik etkileri bize anlatır. Hikayeler bu enerjileri daha anlaşılır ve daha eğlenceli kılarken, kendimizi fark etmemizi kolaylaştırır.

HADES’İN KOLLARINDA

Yeraltı tanrısı Hades, Roma mitolojisindeki adıyla Plüton, tutkuyu, hayatı en derin seviyede yaşamayı, değişim, dönüşüm, ölüm ve sonra tekrar kendi küllerinden yükselerek bambaşka bir varlık olarak doğmayı sembolize eder. O içimizdeki kıskançlık, haset, öfke, intikam duygusu, hırs, şehvet gibi bastırdığımız duyguların yanı sıra arzu, aşk ve tutkuyu da dışa çıkaran etkisiyle bizi gölgelerimizle tanıştırır. Eğer hayatımızın çoğunu güç, başarı ve materyal objeler peşinde koşarak geçirmişsek o zaman Plüton geldiğinde bizi duygusal hayatımızla ilgilenmeye zorlayacaktır; ya da tam tersi, duygusal ve evcil bir ruh halinde, hayatımızı sadece kişisel ilişkiler çerçevesinde yaşıyorsak, Plüton bizi ilişki formundan soyarak güvenli çerçevemizden dışarı çıkararak gerçekte kim olduğumuzu anlamaya mecbur eder.

“Dans eden bir yıldız doğurmak isteyen, önce kendi içinde büyük taşkınlıklar ve kaos yaşamak zorundadır”

– Friedrich Nietzsche

Plüton bizi direk olarak etkilediğinde, bizim bildiğimiz anlamda egonun ölümü gerçekleşir. Ego bilincin merkezi, farkında olduğumuz kimliğimizdir. Plüton ise, yer altını yönetir ve bu da psikolojide bilinçaltını temsil eder. Seneler boyunca üzerimize yapıştırdığımız etiketler sayesinde geliştirdiğimiz kimliğimiz Plüton’la beraber sonbahar yaprakları gibi teker teker dökülürler. Eş, sevgili, anne, baba, patron, yönetici, sanatçı, bilge kişi ve yıllar içinde kendimizi tanımlamak için oluşturduğumuz ne kadar kimlik varsa bunların hepsi çözülmeye başlar.

KORE’DEN PERSEPHONE’A GEÇİŞ

Yeraltı tanrısı, mitolojik hikayesinde yeryüzüne iki kere çıkmıştır. Biri yarasını iyileştirmek için, ikincisi ise bakire Kore’yi kaçırıp kendi dünyasına indirmek için… Hikayeye göre Kore o kadar naif ve o kadar tecrübesizdir ki, Olimpos Dağının tepesinden ona bakan aşk tanrıçası Afrodit ona bir ders vermek ister ve bu iş için Eros’u görevlendirir. Eros aşk okuyla karanlıklar ülkesini yöneten Plüton’u vurur ve Plüton genç kıza aşık olunca hiç vakit kaybetmeden onu kaçırarak, tutku, seks ve yoğun duyguların var olduğu kendi yeraltı dünyasına indirir. Kore’nin kimliği gibi ismini de değiştirir ve ona Persephone der.

Plüton transiti etkisinde, konu ister ilişkiler, ister aşk, isterse sağlık olsun, derin değişim ve bambaşka bir boyutta dönüşüm kaçınılmazdır. Tırtılın kelebek oluşu, kurbağanın yakışıklı prens oluverişi ya da Kore’nin Persephone’a dönüşmesi gibi… Plüton’un hayatımıza gelişi yerin altına inmek ve orada kalmak gibi bir his getirse de çıkışı bahar gibi taze ve ferah olacaktır. Bu süreçten geçerken dibe vurduğumuz bir an olur ve bu aslında yukarı çıkabilecek iç gücü oluşturduğumuz andır. “Yeter artık!” deriz ve şartları değiştirmek için inisiyatifi ele alarak çıkışa geçeriz. “Yeter artık” raddesi bizim aynı zamanda egomuzun çatırdayan sesidir. Plüton öyle ya da böyle, bir şekilde egoyu öldürür. Böylece kalıplarımızdan bir katman daha arınarak daha yüksek bir perspektiften hayata bakmaya başlarız.
2008 senesinden beri Oğlak Burcunda hareket eden Plüton hem kişisel alanda, hem de küresel alanda kendini güçlü bir şekilde hissettirdi. Mevcut sistemi, güç ve otoriteyi sembolize eden Oğlak arketipi dönüşmeye başladı. Finansal ve ekonomik değişimler, Plüton Oğlak döneminde dünya sistemi üzerinde köklü değişimlere sebep oldu. Bu dönem bizim hayatlarımız üzerinde de ciddi etkiler yarattı.

PLÜTON 2020’DE KİMLERİ NASIL ZİYERET EDECEK?

Plüton 2020’de en yoğun olarak 11 – 15 Ocak arası doğan Oğlak Burçlarını etkileyecek. Başarı ve disiplin odaklı Oğlak Burçları 2008’den beri Plüton’un etkisinde kendilerini ve sahip oldukları güçlü enerjiyi keşfediyorlar. Büyük ölçüde güç ve otorite konusunda kendilerini sınıyorlar. Plüton artık eskimiş ve işe yaramayan kalıpları söküp atarken yerine yenilerini getirecektir. Bu yıl Oğlaklar kendi güçleriyle ilgili olarak şimdiye kadar fark etmedikleri konuları fark edebilirler. Kariyer, iş veya yönetim gibi konularda neler istiyorlar ve neleri farklı yapabilirler bunlara bakacaklardır. Fiziksel olarak da Oğlaklar için değişim ve dönüşüm zamanı… Oğlaklar kendilerini fiziksel olarak güçlendirecek bambaşka bir sisteme geçebilir, daha sağlıklı bir yaşam için eski alışkanlıklarından vazgeçebilirler.
Plüton bu yıl 11 – 15 Ocak arası doğan Oğlaklara kalıplarına kırma gerekliliğini getiriyor. Plüton Oğlaklara değişim için motivasyon verirken, gerçek dönüşümü hayata geçirme kısmında bazı zorluklar söz konusu olabilir. Bu süreçte Oğlak değişime devam etmek için gerekli azmi yine kendi içindeki kararlılık sayesinde bulacaktır. Oğlakların dikkat etmesi gereken konu ise, elde edecekleri gücü başkalarını yönetmek ya da manipüle etmek için değil de kişisel olarak gelişmek için kullanmak olacaktır. Böylece sene sonunda bambaşka bir kişiye dönüşebilirler.

Oğlakların yanı sıra Koç, Yengeç ve Terazi Burçları da Plüton’dan önemli ölçüde etkileniyorlar. Özellikle 10 – 15 Nisan arası doğan Koçlar, kendilerine güvenlerini test edilecekleri bazı olaylar yaşayabilir ve bu sayede daha da güçlendiklerini fark edebilirler. Koçlar bambaşka bir kariyere yönelebilirler. Mevcut kariyerlerine devam edenler ise, iş konusunda büyük bir dönüşüm ve yenilenme yaşayabilir.

10 – 15 Nisan arası doğan Koçlar 2020’de, bazen güdülerini kontrol altına almaları gereken durumlarla karşılaşabilirler. Kendinden daha güçlü konumdaki kişi ya da otoriteler onları bekleterek sabırlarını test edebilir. Bu etki Koç’u büyütecek ve olgunlaştıracaktır. Koç sene sonunda geldiği noktada, yüksek enerjisini, aklına gelen herhangi bir konuya çarçur etmek yerine, hayatında azami öneme sahip tek bir konuya yöneltmek için kullanmayı öğrenecektir.

13 – 18 Temmuz arası doğan Yengeçler, Plüton’un ilişki dinamiklerini etkilediğine şahit olabilirler. Yengeçler bu yıl ilişkiler sayesinde kabuk değiştirmeye devam ediyorlar. Yengeçler ilişkilerinde güç savaşlarına girebilir ve alışık oldukları konfor alanlarından çıkmamak için ellerinden geldiğince direnç göstermek isteyebilirler. Özellikle yürümeyen bir ilişki içinde olan Yengeçlerin artık gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi demektir. Kalpleri boş olan ya da kalplerini kapatmış olan Yengeçler ise, onları duygusal olarak derinden etkileyecek ilişkiler içine girebilirler. Böyle bir ilişki Yengeci derinden etkileyerek içlerinde tuttukları sevgi ve şefkati dışarı çıkarabilir.
Bu etkiyle 13 – 18 Temmuz arası doğan Yengeçlerin otoriteyle olan ilişkilerine de dikkat etmeleri gerekecektir. Hükümet ya da yasal konularla ilgili bazı konular onların içindeki güç dengelerini etkileyebilir. Böyle bir durumda kendilerini koruyarak iç güçlerine odaklanmalı ve içlerindeki manevi tarafla bağlantıya geçmeleri faydalı olacaktır.

14 – 18 Ekim arası doğan Teraziler, Plüton etkisiyle ev ve aile yaşamlarında değişimler yaşayabilir, başka bir şehre ya da ülkeye taşınabilirler. Teraziler kişisel alanda yaşadıkları güçlü değişimler sayesinde bilinçaltlarında kalan ve farkında olmadan onları etkilemeye devam eden bazı pürüzleri de gözden geçirebilecekler. Çocukluk dönemlerinden kalan ve onları zorlayan konular varsa 2020 onlar için bir içsel temizlik yılı olacaktır.

14 – 18 Ekim arası doğan Teraziler için bu yıl terapi zamanı olabilir. Teraziler kimliklerini güçlendirmek, ilişkilerini daha iyi bir boyuta getirebilmek ve eskiden kalan tıkanıklıklardan kurtulabilmek için bu yıl Plüton’un güçlü dönüştürücü enerjisini kullanabilirler.

Boğa ve Başaklar Plüton sayesinde güçleniyor ve ileriki yıllar için kendilerine daha güçlü bir temel oluşturuyorlar. Boğa ve Başaklar 2020’yi sağlamlaşmak için kullanabilirler. Boğa ve Başaklar içlerinde bulundukları organizasyon, kurum ya da devlet tarafından desteklenerek güçlü bir konuma gelebilirler. Aynı zamanda Plüton onlara fiziksel güç ve dirayet de verecektir.

Akrep ve Balık Burçları Plüton’dan destek alırken, işinin ehli kişiler tarafından desteklenip güçlendirebilirler. Akrep ve Balıklar sosyal ilişkileri sayesinde güç kazanabilirler.
İkizler, Aslan, Yay ve Kova Burçları Plüton’un derin ve dönüştürücü etkisinden 2020’de direk olarak etkilenmeyecekler.

NEPTÜN’ÜN GİZEMİNİ ANLAMAK

Denizler tanrısı Poseidon yani Neptün, okyanusun mavi derinliklerindeki sarayında yaşar ve yeryüzündeki bütün suları yönetirdi. Morali bozuk olduğu zamanlarda denizlerin yüzünü karartır, kabaran dalgalar sahilleri alt üst eder, sert kayaları dahi parçalar, hatta bütün kıtaların şeklini bozacak gücüyle insanoğlunu korkuturdu. Bazen sularını tarlalara kadar ulaştırıp toprağı bereketlendirir, bazen de sularını çekerek kuyuları kurutur ve ortalığı çöle çevirirdi. O pasif gibi görünen ama içten içe gücüyle her şeyi etkileyebilen bir tanrıydı.

Astrolojide Neptün bilinçaltını, hayatın elle tutulamayan ve gözle görülemeyen gizemli alanını sembolize eder. Çözülme, sınırları aşma ve öteye geçme, fizik ötesi dünyanın hissedilmesi, empati ve başka bir varlıkla bir olma hissini oluşturur. Bu sebeple en güçlü seviyede aşkı, yani Allah aşkını bulmamıza yardım eder. Dünyevi seviyede kaldığında ise, platonik aşkla bağdaştırılır. İdealize etmek, aldatmak ve aldanmak, kurban/kurtarıcı rolleri hep Neptün’le ilgilidir. Bunun yanı sıra her türlü bağımlılık Neptün’den gelir.

2012 UYANIŞI

2012’de Neptün yöneticisi olduğu Balık Burcuna geçtiğinde “2012 Uyanışı” hikayeleri tüm günlük konuşmaların içine girmişti. Buna kimileri büyük uyanış ya da büyük yükseliş dedi, çoğu kişi dünyanın sonunun geleceğine inandı, kimileri dünyanın sonu gelirken bazı seçilmiş kişilerin aydınlanarak bu boyutta kalacağını söyledi. Konuyla ilgilenmeyen ve bu konulara önem vermeyen kişiler bile bu konuşmalara dahil olmaya başlamıştı. Belki sırf bu konuşmalar bile bir uyanış etkisi yarattı. Yine burada Neptün’ün “gözle görülemeyen ve elle tutulamayan” etkisi ön plandaydı. Peki artık uyandık mı yoksa hala uyuyor muyuz?

Neptün daha uzun seneler Balık Burcunda hareketine devam ederken bizi sınırlarımızı çözmeye mecbur edecek. Bu etki ya genişleyerek evrenselleşmemize yardımcı olacak, ya da sert, kaya gibi kalıplaşmış taraflarımızı kırarak şekil değiştirmemizi sağlayacak. Bu dönemde “kabul” etmek ve “şükretmek” günlük lisanımız içinde çokça geçebilir. Tıkanan yolları açmak için şartları kabul etmek ve bereket sağlamak için elimizdekilere şükretmemiz gerekecektir. Hayatın içinde güçlü ve başarılı hissetsek bile zayıf ve kırılgan taraflarımızı görmek, bütünleşmemiz ve sınırları aşmamız için olmazsa olmazımız olacaktır. Neptün hayata yeniden bağlanmak ve bütünle bir olmak demektir. Tıpkı kendi özümüze yaklaştığımızda Tanrıyla bir olmak gibi…

NEPTÜN 2020’DE KİMLERİ NASIL ZİYERET EDECEK?

2012’den itibaren başta Balık Burçları olmak üzere hepimiz az ya da çok Neptün’ün sihirli enerjisi altına girdik. 2020 yılında ise, öncelikli olarak 6 – 12 Mart doğumlu Balık Burçları Neptün’ün ziyaretinden etkilenecekler. Balıklar daima içlerinde var olan Allah sevgisini, aynı zamanda ruhani yolculuklarında önemli bir noktaya geldikleri hissini yaşayabilirler. Onları dünyevi boyutta sıkıştıran ve kısıtlayan kalıplarından kolaylıkla arınabilecekler. Sınır ve kalıplarını aşmak Balıkların yaratıcılıklarını arttırırken, hayat onlar için her zamankinden daha kolay akacaktır. Bu akış içinde tıkanan Balıklar ise, yollarındaki küçük çakıl taşlarının hayatlarında neyi sembolize ettiğini kendilerine sormalı ve gelen cevabın onların köprüsü olmasına izin vermeliler.

Balıkların yanı sıra İkizler, Başak ve Yay Burçları da bu sene Neptün’den etkileniyorlar. Özellikle 6 – 12 Haziran arası doğan İkizler kariyer alanında bazı belirsizliklerle gelen çözülmeler yaşayabilirler. Bildiklerini zannettikleri şeylerin aslında ne kadar yetersiz olduğunu fark edebilir, gerçek sandıkları şeylerin hiç de göründüğü gibi olmadığını fark edebilirler. Bu durum İkizlerin daha derin bir arayış içine girmesine vesile olacaktır. İkizler bilgilerini derinleştirmek isteyebilirler. Doğru olarak kabul ettikleri kalıpları çözmeleri ve hayata daha geniş bir perspektiften bakmaları gerektiğini anlayabilirler. Bu aşamada yön değiştirmek ve olayları daha üst bir seviyeden görmek çözüm getirebilir.
İkizlerin adapte olabilme kabiliyeti ve meraklı yapıları, onların yeni olan şeylere kolayca kucak açmasına yardımcı olacaktır. 6 – 12 Haziran arası doğan İkizler bazı hayal kırıklıkları ve yanılgılar yaşasalar da sene sonunda bambaşka bir gerçeklik ve deneyim elde edebilecekler. Bu yıl risk ve spekülasyonlardan kaçınmaları gerekebilir.

8 – 14 Eylül arası doğan Başaklar ilişkileri ve iş ortaklığı yapacakları kişiler konusunda dikkatli olmalılar. Bu konuda iyi niyet yanılgıları getirebilir. Her konuda mükemmellik ve kusursuzluk arayan Başaklar, ellerinde olmayan şartları kabul edebildikleri sürece, evrenin onlar için çok daha mükemmel bir plan yaptığını fark edebilecekler. Bazen aşırı çabalayarak elde edemedikleri mükemmeliyet ve tatmini, işin peşini bıraktıklarında bulabilecekler. Bazen çabalamadan da işleri yürütebilmek Başak’ın alışık olmadığı bir durum… Dolayısıyla Başaklar bu yıl olayları akışına bırakmayı belki de sadece karşılaştıkları kişiler sayesinde başarabilecekler.

8 – 14 Eylül arası doğan Başaklar bu yıl ilişkilerinde kurban – kurtarıcı rollerine özellikle dikkat etmeli. Karşısındaki kişiyi/eşi korumak isterken kolayca kurtarıcı rollerine girebilirler. Eğer dikkat etmezse bu rolü üstlenmek, onların daha sonra kolaylıkla kurban durumuna düşmesine neden olabilir.
7 – 13 Aralık arası doğan Yaylar ise, ev ve aile ortamlarında bazı belirsizlikler yaşayabilirler. Maceracı Yaylar, yerleşim ve kök salma konusunda emin olamadıkları durumlarla karşılaşabilir, taşınmak ya da yeni bir eve geçmek gibi planlarını uygulamaya koymakta tereddütlü davranabilirler. Bunun yanı sıra Yayların bu yıl bilinçaltları her zamankinden daha aktif bir hale gelirken, rüyaları onlar için haber verici nitelikte olacaktır.

Yengeçler ve Akrepler, Neptün’ün manevi ve yaratıcı enerjisinin kendi bünyeleri içine nüfus ettiğine ve onları içsel olarak güçlendirdiğine şahit olabilirler. Yengeçler ve Akrepler bu yıl ruhsal taraflarını geliştirmek isteyeceklerdir. Özellikle son yıllarda fazlasıyla maddeci bir yönelimleri olduysa bu yıl artık duygusal ve manevi taraflarını da besleme gerekliliğini kuvvetli bir şekilde hissedebilirler.

Boğa ve Oğlak Burçları Neptün sayesinde her zamankinden daha yaratıcı ve esnek olabilecekler. Hayata daima gerçekçi bir pencereden bakan Boğa ve Oğlaklar Neptün sayesinde bakış açılarını yumuşatabilir, hayatın içindeki farklı renkleri görebilirler. Onlar için bu yıl aynı zamanda başkalarına yardım ve destek vermek için de güzel bir sene olacaktır.

Koç, Aslan, Terazi ve Kova Burçları Neptün’ün etkisini direk olarak hissetmeyecek burçlar arasındalar.

URANÜS’LE BEKLENİLMEYENİ BEKLEMEK

Uranüs söz konusu olduğunda şok ve sürprizler sıradanlaşır. O, annesi yer tanrıçası Gaia ile cinsel ilişkiye girmiş, bu ilişkiden doğan çocuklarını beğenmeyip onları çirkin bulduğu için tekrar annelerinin karnının içine sokmaya çalışmıştır. Bu tavrı onun idealizminden gelir. Doğan çocukları onun yüksek beklentilerini tatmin etmeyince onları ret etmiştir. Fazlasıyla idealist oluşu zaman içinde onu güçlü bir vizyoner yapmıştır. O bilindik toplum kurallarını yıkan radikal ve marjinal bir tanrıdır. Dizginlenemez ve boyun eğdirilemez…

Uranüs gelip bizi bulduğunda karar bize kalır; ya değişime gönüllü oluruz ya da şartlar bizi değişimin kucağına bırakır. Eğer mevcut ilişkimiz, işimiz ya da yaşam koşullarımız artık değişim sinyalleri veriyor ve biz hala adım atamıyorsak, Uranüs gelip ayağımızın altındaki halıyı çeker ve: “Bunca zamandır tüm bu pislikleri halının altına süpürdün. Şu pisliğe bir bak! Hadi artık temizlik zamanı…” der. İçimizde bir parça her zaman değişime direnecek ve mevcut şartları korumak isteyecektir. Fakat diğer taraf ileri gitmek, mevcut koşulları yıkmak ve reform yapmak ister; özgürleşmek için değişimin şart olduğunu bilir. İşte Uranüs bu vizyon sahibi tarafımızdır.

“Hayat gerçek anlamda, konfor alanınızın bittiği yerde başlar”
– Neale Donald Walsch, Tanrıyla Sohbet kitabının yazarı

Bazen mevcut şartları değiştirdiğimiz için toplum bizi yargılar. Sisteme karşı gelmiş, işleyen çarkı kırmış, aslında yürümeyen ve sırf güvenlik için devam ettirdiğimiz ilişkiyi bitirmiş, bizi prangaya vuran çok prestijli kariyerimizi bırakmış, kendimize daha fazla zaman ayırmış, diğerlerinin yapmak isteyip de bir türlü cesaret edemediği şeyleri yapmışızdır. Bu aslında özgürleşme getiren bir süreç olmakla birlikte bilinçaltında, bizi toplum dışına ittiği için suçluluk duygusunu beraberinde getirir.
Uranüs ilk defa 2018’de Boğa Burcunu kısa bir ziyaret etti ve Sonra tekrar 6 Mart 2019’da Boğa Burcuna geçti. Beklenilmeyeni beklemekle ilgili olan Uranüs istikrarlı Boğa Burcuna geçtiğinde sağlam, sabit ve değişmez olduğunu düşündüğümüz pek çok şeyin ne kadar hızlı ve karşı konulmaz bir şekilde değiştiğine şahitlik edebiliriz. Dolayısıyla bu dönemde madde ve parayla ilgili konularda devrim niteliğinde değişimler söz konusu olabilir. Ekonomik değişimler ve insanların değerlerindeki değişimler söz konusu… Maddenin bizi kısıtlayan boyutu – mal, mülk, ev, araba – gibi sahip olduğumuz şeyleri bırakmak ve bunlardan özgürleşmek dönem boyunca ajandamızda üst sıralarda kalacaktır. Aslında hiçbir şeye güvenmemek özgürleşmek için fırsat olacaktır. Bu süreçte sade yaşamakla ilgili trendlerin artmasını da bekleyebiliriz.

URANÜS 2020’DE KİMLERİ NASIL ZİYERET EDECEK?

6 Mart 2019’dan beri Boğa Burcunda hareketine devam eden Uranüs en yoğun şekilde Boğa Burçlarını etkisi altına aldı. Boğalar Uranüs sayesinde yeni başlangıçlar yapabilirken, hayatlarında eski ve yıpranmış olanları bıraktı. Yeniye yer açabilmek için eskinin gidişine gönüllü oldu. Bunun yanı sıra Boğalar güç ve yaratıcılıklarıyla temasa geçerek kendi ayakları üzerinde durabilmeyi yeniden öğrendiler. 2020 yılında ise, öncelikli olarak 21 Nisan – 2 Mayıs doğumlu Boğa Burçları Uranüs’ün ziyaretinden etkilenecekler. Boğalar bu yıl hayatlarında yepyeni bir sayfa açabilir ve yeni başlangıçlar yapabilirler. Özgürleşmek ve şimdiye kadar onları geri çeken bağlardan kurtulmak isteyebilirler. Bunun yanı sıra dış görünüşlerinde ve imajlarında marjinal değişimler yapabilirler. Hayatlarına yeni bir anlam, yeni bir bakış açısı ve taptaze bir sayfa açmak isteyeceklerdir.

Uranüs bu yıl 21 Nisan – 2 Mayıs doğumlu Boğaları toplumsal sınır ve kalıplarından özgürleştirerek içlerindeki gerçek özle birleştirecektir. Boğa’nın Sabit bir Toprak burcu olması fazla kıpırdamak istememesine ve sabitliğini korumak için direnmesine sebep olur. Boğa konfor alanından kolay kolay çıkmaz. Olan düzeni korumak ister. Fakat Uranüs burada Boğa’yı yerinden kaldırıyor ve taze bir esinti getiriyor. Şimdiki sistem alışık ve tanıdık olabilir ama yeni sürüm, yepyeni ve daha iyi işleyen sisteme geçmek için Boğa’nın ilk döneminde doğanları Uranüs ikna etmeyi başaracaktır.

Boğaların yanı sıra Aslan, Akrep ve Kova Burçları da bu sene Uranüs’ten etkileniyorlar. Özellikle 24 Temmuz – 4 Ağustos doğumlu Aslanlar bu yıl kariyer alanlarında yenilik ya da radikal değişimler yapabilirler. Beklenmedik terfiler ya da sektör değişimleri söz konusu olabilir. Aslanlar gerçekte ne istiyorlar? Prestij nedeniyle yıllarca, belki de istemeden sürdükleri işte hala kalmak istiyorlar mı? Sevdikleri işi yapan Aslanlar hiç beklenmedik bir gelişim için neleri aşmalılar? Uranüs tüm bu soruların cevaplarını gün gibi ortaya dökecektir.

24 Ekim – 3 Kasım doğumlu Akrep Burçları bu yıl ilişkilerinde önemli değişimler yaşayabilirler. İlişkilerinden özgürleşmek ya da onları özgürleştirecek, heyecan verici kişilerle yeni ilişkiler söz konusu olabilir. Akrep Burcu ilişkilerinde derinlik isteyen bir burç olduğu için yakınına çok fazla kişiyi almayabilir. Uranüs Akreplere hem yakınlaşma konusunda hem de sosyal alana biraz daha fazla açılma konusunda Akrepleri zorlayacaktır. Akrepler tanışacakları marjinal ve sıra dışı kişiler sayesinde uzun zamandır hissetmedikleri derin duygusal taraflarıyla tekrar temasa geçebilirler.

24 Ekim – 3 Kasım doğumlu Akreplerin karşısına bu yıl onları kışkırtan ve aslında derin duygularıyla tekrar temas kurmalarına vesile olacak kişileri çıkabilir. Bu, özel ilişkiler ve evlilik alanında olabileceği gibi, iş alanında da olabilir. Akreplerin aynı zamanda vizyon sahibi kişilerle önemli ama kısa süreli iş ortaklıkları yapmaları da mümkün.

21 – 31 Ocak doğumlu Kovalar ev ve aile hayatlarında yenilik ve değişim yaşayabilirler. Kovalar geçen seneler boyunca sadece iş ve kariyer odaklı gitmiş ve kendi kişisel ve ailevi durumlarını göz ardı etmişlerse Uranüs bu yıl bu alanda önemli açılımlar sağlayacaktır. Kovalar için bu yıl yeni bir ev almak ya da farklı bir şehre taşınmak söz konusu olabilir. Hatta beklenmedik bir şekilde ülke değişimi bile söz konusu olabilir.

Başak ve Oğlak Burçları 2020’de Uranüs’ün ziyaretinden oldukça memnun kalacaklar. Uranüs onları özgürleştirirken ilham verecek ve koydukları hedeflere ulaşabilmeleri için gerekli motivasyon ve itici gücü sağlayacaktır. Başak ve Oğlak Burçları yaratıcılıklarının arttığını ve vizyonlarının geliştiğini fark edebilirler. Bu yıl onlar için büyük bir uyanış söz konusu olabilir.

Yengeç ve Balık Burçları bu yıl Uranüs’ten destek alıyorlar. Manevi tarafı güçlü ve duygularıyla güçlü bağlar içinde olan Yengeç ve Balık burçları, Uranüs sayesinde duygularını çevreleriyle paylaşabilecek cesareti bulabilirler. Böylece yakın çevrelerinde beklenmedik değişim ve gelişim yaşayabilirler. Bambaşka bir sosyal çevre, bambaşka arkadaşlar ve bilgiler bu yıl onlar için oldukça heyecan verici olacaktır.

Koç, İkizler, Terazi ve Yay Burçları bu yıl Uranüs’ten direk olarak etkilenmeyecekler.

KRONOS’LA ZAMANA KARŞI YARIŞMAK

Gereklilikler tanrısı Kronos, Roma mitolojisindeki adıyla Satürn, bize bu dünyadaki sorumluluklarımızı ve yapılması gereken işleri hatırlatır. Satürn enerjisi içindeyken yan gelip yatmak mümkün değildir. O bizim içimizdeki başöğretmen, büyük baba, adalet, kurallar ve otoritenin sesidir. Freud’un değimiyle süperegomuzdur. Mitolojik hikayesinde, onu beğenmeyen ve annesi Gaia’ya azap çektiren babasını hadım eden soğukkanlı cellattır… La Fontaine’nin hikayesinde, Ağustosböceği bütün yaz saz çalıp şarkı söylerken, harıl harıl çalışan karıncadır… Tembellik ettiğimizde bizi cezalandırır, çalıştığımızda ise ödülünü verir; başarı getirir. Bizden talepleri vardır. İşlerimizi ve sorumluluklarımızı zamanında, olması gerektiği gibi yapmamızı talep eder.

“Zaman, ruhun bedene hapsedilmiş formudur.”

Zaman mevhumu olmadan önce kaos ve bilinmezlik vardı. Bu oldukça korkutucu bir şeydi. Daha sonra zaman ortaya çıktı. Yaşadığımız bu üç boyutlu dünyada her şeyin bir başlangıcı, ortası ve sonu vardır. Satürn’ün görevi bize bunu hatırlatmak ve “Zaman doldu!” demektir.

Satürn Aralık 2017’den beri Oğlak Burcunda hareketine devam ederken, bu sene Mart ayında kısa bir süreliğine Kova Burcunu ziyaret edecek. 22 Mart – 2 Temmuz arasında Satürn Kova Burcuna giriyor. Daha sonra tekrar 17 Aralık’ta Kova’ya girip buradaki yolculuğuna devam edecek.

Satürn temel yapı, form, kurallar ve kalıplarla ilgilidir. Hangi burca girerse o burçta bu yapıları sınar. Satürn Oğlak burcunda disiplin, organizasyon yeteneği ve sorumluluk getirir. Kural koymak burada önemlidir. Hangi kuralları koymalı, hangi kurallara harfi harfine uymalıyız? Kurallar söz konusu olunca gelenekler de önem taşır çünkü denenmiş ve işleyen sistem her zaman tercih edilir. Adanmışlık önemlidir ve en önemlisi de başarı elde etmektir. Ne pahasına olursa olsun başarı gerekir. Bu sebeple başaramama korkusu çok fazla olabilir.

Tıpkı karınca ve Ağustos böceğinin hikayesindeki gibi, sıcak yaz aylarında çalışıp didinenler zorlu kış ayları boyunca rahatın ve konforun tadını çıkaracaklar.

SATÜRN 2020’DE KİMLERİ NASIL ZİYERET EDECEK?

Zaman tanrısı Satürn 2020’nin büyük bölümünü Oğlak Burcunda geçirecek. Bundan öncelikli olarak Oğlak Burçları etkileniyor. Bu sene Oğlak Burçlar kendi kurallarını kendileri koyma konusunda aşama kaydedebilirler. Oğlaklar kendileri için gerekli ve yeterli sorumlulukları alarak onlara artık yük gibi gelen fazlalıklardan kurtulmak isteyecektir. Çünkü en öncelikli sorumluluğun kendilerine bakmak ve en büyük başarının kişisel tatmin ve sağlık olduğunu fark edebilirler. Bu yıl özellikle 11 Ocak sonrası doğumlu Oğlaklar Satürn’den etkilenecekler.

11 Ocak sonrası doğumlu Oğlaklar şimdiye kadarki dönemde çalışmış, didinmiş ve hayat amaçlarını, değer ve yargılarını gözden geçirmiş ve en önemlisi ahlaklı ve adil bir şekilde hareket etmişlerse Satürn onlara kocaman bir “Aferin” verecektir. Eğer bu konular göz ardı edilmiş ve tembellik yapılmışsa Satürn sopasını çıkarıp bütün sene başınızda bekleyebilir.

Boğa ve Başak Burçları bu dönem boyunca desteklendiklerini ve eski çalışmalarının meyvelerini aldıklarını fark edecekler. Boğa ve Başak Burçları bu sene kolaylıkla çalışabilir, yaptıkları işlere odaklanabilir ve başarı elde edebilirler. Bu yıl aynı zamanda güçlenme zamanı olacaktır. Bu etkiyle fiziksel olarak da güçlendiklerini fark edebilirler.

Balık ve Akrep Burçları, Boğa ve Başaklara benzer olarak destek aldıklarını hissedebilirler. Yakın çevrelerinden destek alabilir, sosyal alanda güçlü ve/veya yönetici pozisyonuna gelebilirler. Balık ve Akrep Burçlarının daha önceki çalışmalarının takdir edilmesi sonucu iş veya sosyal çevrelerinde yükselmeleri ve prestij sağlamaları söz konusu olabilir.

13 Temmuz sonrası doğan Yengeçler 2020’de ilişkilerini yeniden gözden geçirebilir ve sosyal ilişkilerini geliştirmek için çalışabilirler. Yengeç Burcu ikili ilişkileri ya da iş ortaklıkları konusunda zorlandıkları durumlarla karşılaşabilirler. İş ortaklığı veya evlilik konusunda onlara karşı duran, zorlayan kişiler veya otoriteler Yengeçlerin yıl boyunca kendi yeterliliklerini sorgulamalarına neden olacaktır. Sosyal ilişkileriyle ilgili yeni sorumluluklar almak zorunda kalabilirler. Eğer evlilik konusunda zorlanıyorlarsa bir danışmanla ya da terapistle çalışabilir. Satürn bizi bazı testlerden geçirir. Yeterince çalışırsak sınavı geçer ve güçlü bir konuma geliriz. Bu durum ilişkiler için de geçerli olacaktır.

13 Temmuz sonrası doğan Yengeçlerin evlilik, iş ortaklıkları ya da sosyal ilişkileri testten geçebilir. Temeli güçlü olmayan ilişkiler sonlanırken temeli sağlam ilişkiler daha da güçlenerek devam edecektir. 2020 Yengeç için fiziksel anlamda da güçlerinin ve dirayetlerinin testten geçtiği bir yıl olacaktır. Hayat amaçlarını, ilişkilerinde yaşadıkları zorluklar sayesinde yeniden gözden geçirerek yılsonunda farklı bir noktaya ulaşabilirler.

14 Ekim sonrası doğumlu Teraziler bu yıl ev ve aile ortamlarındaki formları yeniden değerlendirme durumunda kalabilirler. Eve yaşça büyük bir aile bireyi taşınabilir, ev ve aile ortamında köklü bir değişim, tadilat ya da yeniden yapılanma söz konusu olabilir. Kısacası Satürn bu yıl Terazilerin temeli ve en özel alanında bazı değerlendirmeler yapacaktır. Bu önümüzdeki seneler için gerekli bir yapılanma olacaktır. Temellerini yeniden inşa ederken zaman zaman cesaretleri kırılabilir; bildiklerini sandıkları konularda yeni değerlendirmeler yapmak zorunda kalıp bakış açılarını genişletmeleri gerektiğini fark edebilirler. Eskiden işe yarar olan araçlar bu dönemde çalışmayabilir. Satürn Terazilere bu yıl aynı zamanda yeni bir bakış açısı da kazandırıyor.

10 Nisan sonrası doğumlu Koçlar inançları, değerleri, en temel ihtiyaçları ve hayat görüşlerini yeniden gözden geçirip değerlendirmeleri gereken bir noktaya gelebilirler. Bu durumda şunu unutmamak gerekir: Bir şey ilerlemiyor ya da çalışmıyorsa, o şeye yeni bir gözle bakmak ve yeniden yapılandırmak için gerekli sorumlulukları almak gerekir. Özellikle iş, kariyer ve hayat amacıyla ilgili ilerlemeyen konularda diretmek ya da zorlamak yerine bu alanda yapılması gereken değişim ve tadilatlara odaklanmak gerekecektir. Bu alanda yeni bir eğitim almak ya da yeni perspektiften bakmak başarı için şart ve gereklidir.

Satürn senenin belli bir dönemini ise, Kova Burcunda prova yaparak geçirecek. 22 Mart – 2 Temmuz arasında Satürn Kova Burcuna giriyor. Bu dönemde Kova Burcunun ilk 2 derecesinde doğanlar etkileniyor. Satürn daha sonra tekrar 17 Aralık’ta Kova’ya girip buradaki yolculuğuna devam edecek.

Satürn Kova Burcunda da Oğlak’ta olduğu gibi yönetici konumundadır. Satürn buradayken gruplar içindeki sorumlulukları hatırlatır. Arkadaşlıkları çoğunlukla tarafsız ve ciddi, sorumluluklara dayalıdır. Arkadaşlıklar bu dönemde önem kazanır. Bu konudaki ciddiyet, sosyalleşmenin önüne bazı engeller ve kurallar da getirebilir. Tüm sosyal alanlarda olduğu gibi, Satürn’ün Kova Burcunda olacağı dönem boyunca sosyal medyayla ilgili yeni düzenlemeler söz konusu olabilir.
Zihni sakinleştirebilmek kolaylaşırken konsantrasyon güçleniyor. Enerjiyi tek bir noktaya odaklamak kolaylaşacaktır. Böylece başarı elde edebilme olasılığı artabilir. Satürn Kova’nın bir tarafı muhafazakarken buna rağmen özgün ve orijinal yaklaşımlar kolayca gelir. Satürn burada kendi kurallarını koymak ister. Bu sebeple herkesçe kabul görmüş kural ve kanunlardan ziyade, belli bir grubun kendi için belirlediği kurallarla ilgilidir. Böylece yeni fikirler ve teorilere açılmak da söz konusu olacaktır.

TANRILARIN TANRISI ZEUS

Zeus – diğer adıyla Jüpiter- Tanrıların ve İnsanların Babası olarak mitolojideki en önemli ve en güçlü tanrılardan biridir. Babası Kronos’u devirdikten sonra tüm dünyanın ve Tanrıların hükümdarı olmuştur. Erken yaşlarında, babasının gazabından korunmak için bir mağarada saklanmış, öğrenme sürecini burada tamamlayarak olgunlaşmış ve Olimpos Dağının hükümdarı olmuştur. O tanrıların tanrısıdır. Aynı zamanda gökyüzünün, şimşek ve gök gürültüsünün tanrısıdır. Bereket ile özdeşleştirildiği için bollukla anılır.
Gücüne rağmen adil bir davranış sergiler ve dünya üzerindeki hakimiyetini erkek kardeşleriyle eşit olarak paylaşır. Mitolojik hikayesinde, tahtının yanında duran iki testi önemli simgelerdendir. Bu testilerin birinde şanslı şeyler, diğerinde ise, sıkıntılar vardır. Jüpiter birinin kaderini belirlerken her zaman bilgece davranmış ve her iki testinin içindekileri karıştırmıştır.

JÜPİTER 2020’DE KİMLERİ NASIL ZİYERET EDECEK?

Jüpiter senenin büyük bölümünde Oğlak burcunda olacak. Şans, bereket ve bolluk gezegeni olarak bilinen Jüpiter yeni yılda hangi burcu ziyaret ederse o burç genelde kendini şanslı sayar. Fakat unutmamak gerekir ki astrolojik etkiler bizi kendi doğum haritamız kapsamında destekler. Jüpiter sadece şans değil aynı zamanda genişleme ve büyüme gezegenidir. Yani mevcut konuyu mercek altına alır. Eğer hoş ve güzel olmayan bir yere tutulursa burayı da büyütüp çoğaltacaktır. Önceki dönemde enerjimizi nereye harcadık? Neleri büyütüp besledik? Şimdi neler olgunlaştı? Daha önce ne ektiysek şimdi onları biçeceğiz. Unutmamak gerekir ki, şans, bolluk ve bereket bize kendi haritamız kapsamında gelir. Kısacası içeride ne varsa, dışarıdan da onu çekeriz.

Jüpiter 2 Aralık 2019’da Oğlak Burcuna geçti ve 19 Aralık 2020’ye kadar bu burçta hareketine devam edecek.

Jüpiter Satürn yönetimindeki Oğlak Burcuna girdiğinde geleneksel olana odaklanmaya başlıyoruz. Jüpiter genişleme, bolluk ve vizyonla ilgili bir gezegendir. 2020 boyunca sorumluluklar, gelenekler, toplumun geneli tarafından kabul edilen düşünceler ve kariyer odaklı konular gündemimize oturacaktır. Pratik olmak ve “Yapabilme Kapasitesine” odaklanmak bu senenin konusu… Yani hayat yolunda yolculuğun kendisinden zevk almaktan çok, hedef ve sonuca odaklı ilerlemek isteyebiliriz.

Jüpiter’in risk almayı seven doğası da burada farklılık gösterecek ve risk almadan, güvenilir ve denenmiş olana yönelme isteği daha yoğun yaşanacaktır. İş, kariyer ve sorumluluklara karşı tutumumuz bu dönemde değişebilir. Daha gerçekçi ve pratik olmak değer kazanacaktır. Sonuç odaklı konular yükselerek popüler olabilir. “Ne, ne işe yarıyor?” bu dönemin sorusu olacak. 19 Aralık 2020’ye kadar devam edecek süreçte daha çok uzun vadeli başarı peşinde olabiliriz.

Doğum haritamızda Oğlak Burcu hangi evi kesiyorsa, Jüpiter o evle ilgili konulara görev bilinciyle yaklaşmamızı ve daha fazla önem vermemizi sağlayacaktır. Ciddiyet ve konsantrasyon her zaman ön planda olacaktır ve Jüpiter bu konuları tek tek önümüze serecektir. Jüpiter olumlu etkileriyle tanınan ‘Şans gezegeni’ olarak bilinir, fakat bu geleneksel anlamda bilinen şans değildir. Jüpiter bize fırsatları gösterir. Bunları değerlendirip değerlendirmemek kişiye kalmış bir seçimdir. Aynı zamanda Jüpiter mercek görevi gördüğünden, olanı büyütmek üzerine odaklı bir etkisi vardır. Yani; iyi kötü ne varsa ortaya serer. Dolayısıyla kapanmış, gizlenmiş ya da halı altı edilmiş bir konu varsa bunu da su üstüne çıkartacaktır.

Jüpiter yıl boyunca öncelikle Oğlak Burcu ve yükselen burcu Oğlak olan kişilerin kapısını çalacaktır. Oğlakların kendilerine olan güveni artarken bir taraftan da imaj yenilemek isteyebilirler. Bu dönem boyunca hayata çok daha iyimser bakabilir ve olası fırsatları daha rahat görebilirler. Jüpiter sağlık konusunda onları destekleyecektir. Eğer geçen senelerde bedenlerini ihmal etmişlerse bu sene içinde sağlık konusuna daha yakından bakmaları ve bedenleriyle daha yakından ilgilenmeleri gerekebilir. Aynı zamanda Oğlaklar yeni projelere başlamak için de güzel bir dönemdeler.

Oğlakların yanı sıra diğer Toprak Elementi burçlar – Boğa ve Başaklar – bu sene Jüpiter’den destek alıyor. Hem ikili ilişkileri, hem de romantik ilişkileri konusunda destek alırken yurtdışı bağlantılı konulardan ve yabancılardan destek alabilirler. Fırsatları yakalamaları ve değerlendirmeleri kolay olacaktır.

Jüpiter’in Oğlak Burcuna geçişinden ikincil olarak destek alacak kişiler Su Elementi burçlarında doğan – Yengeç, Akrep ve Balık – olacaktır. Akrep ve Balık burçları sosyal anlamda Jüpiter’den destek alacaklar. İçinde bulundukları çevre, sosyal hayatları, dahil oldukları gruplar ve yakın çevre ilişkileri Jüpiter’le birlikte hareketleniyor ve gelişiyor.

Yengeç Burçları ve yükselen burcu Yengeç olan kişiler ise, ikili ilişkileri konusunda Jüpiter’den destek alıyor. Hem evlilik, hem de iş ortaklığı konusunda Jüpiter onları hem destekliyor hem de öğretiyor. Yeni iş ortaklıkları mümkün olabileceği gibi mevcut ortaklıklar içinde gelişim ve büyüme de söz konusu olabilir. Bu dönem hukuksal konularda da destek verecektir. Sürüncemede olan hukuki bir süreç varsa bu dönemde çözülme olasılığı yüksektir. Evlilik konusu bu sene Yengeçlerin gündemine oturabilir. Süregelen bir ilişkinin evliliğe dönüşebileceği gibi, gelişim potansiyeli olan yepyeni bir ilişki de Yengeçlerin hayatına girebilir. Kısacası “karşı taraf” yıl boyunca destekleyici olacaktır.

Ocak 2020, İstanbul

Önemli Not: Haritanın bir bütün olduğunu unutmamalıyız. Belli bir etki altındayken farklı bir etkinin bambaşka bir eğilime yol açabilir.

2020’nin sizin haritanız üzerindeki detaylı etkilerini inceleyeceğimiz Yeni Yıl Seminerine katılmak için bize ulaşın: zenith@astrozenith.com

2020’ye Bakış Semineri:
18 Ocak 2020, Cumartesi – Workinton Levent, Levent 199 Binası

Bu yazının tüm hakları saklıdır. İzin almadan hiç bir şekilde kullanılamaz. FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU UYARINCA KISMEN VEYA TAMAMEN BU SİTE, E-BÜLTEN VE E-POSTA İÇERİĞİNİN ESER SAHİBİNİN İZNİ OLMAKSIZIN KOPYALANMASI, YAYIMLANMASI VE DAĞITIMI HUKUKİ VE CEZAİ YAPTIRIMA TABİ OLUP, AYKIRI DAVRANANLAR ALEYHİNDE GEREKLİ TAKİBATIN YAPILMASI GEREKLİ HALE GELİR.