Ay Akrep Burcundayken gerçekleşen tutulmalar en yoğun tutulmalardır. Aynı zamanda dönüşüm ve şifa için de en büyük fırsatlar… Çünkü bu dönemde bastırılmış duygular uyanır! İçeride o kadar büyük bir güç birikmiştir ki, bilinçaltı kendini yenilmez hisseder. Böylece her şeyi ortaya dökebilecek cesareti bulur. Bu dönelerde, bu sebeple krizlere daha açık oluruz. Hiçbir meydan okuma korkutucu değildir. Enerji o kadar yükselir ve biz o kadar duyarlı oluruz ki neye odaklanırsak o alandaki gizli bilgiler bize açılır.

Geriye dönük açılımlarla buluşmaya hazır mıyız?

Merkür’ün bu dönemde Retro hareketinde oluşu da bunu destekleyecektir. Fark etsek de, etmesek de kendimizi bir dedektif gibi, her şeyin altındaki sebepleri araştırırken bulabiliriz. Daha öncesinde huzursuz hissettiğimiz, fakat bir türlü anlamlandıramadığımız gerçekle yüzleşebiliriz. Bu süreçte geçmişe dönük sırlar ortaya çıkabilir. Gizlenen, saklanan ve gölgede kalmış konular bilinç düzeyine çıkarak görünür olacaktır.

Akrep aynı zamanda kayıpları, bitişleri, hayatımızdaki önemli değişimleri yani ölüm ve doğumu da sembolize eder. Bu dönemde hayatımızdaki önemli bir konu sonlanıp çözülebilir ya da bir kişi hayatımızdan çıkarken onunla ilgili tüm temalar da adeta ölmüş gibi hissettirebilir. Bu aslında çok büyük bir özgürlüktür. Sistemimiz toksin atmaktadır. Sistem işimize yaramayan, bizi geri çeken, hasta eden şeyleri dışarı atar. Böylece temizlik olur. Fakat gidişin enerjisini hakkıyla yaşamalı, gidenin yerini doldurmak için acele etmeden bir süre boşluk içinde kalabilecek cesareti de içimizde hissetmeliyiz.

“İlla kalsın. İşlemiyor ama devam etsin!”

Tutulma derecesine sert açı yapan Satürn bizi bir taraftan zorlarken, bir taraftan da öğretmen kimliği ile bize destek olmakta… Kırılması gerekeni kırarak tamirini talep edecektir.  Bu sebeple bazı engellerin ve değişimin dışardan geldiğini görebiliriz. Eğer çalışmayan sistemi tamir ya da değişim yapmazsak yeni bir sistem almak zorunda kalacağız. Bunlar artık işlemeyen sistemin değişmesi gerektiğini söyleyen iç sesimize kulağımızı tıkamamız sonucu oluşur. Bizim değiştirmediklerimiz kendi kendine yenilenecektir. Dolayısıyla gereksiz tutunmaları bırakma zamanı…