Dünyamızı aydınlatan Güneş Zodyak’ın son durağı Balık Burcuna geldiğinde daha önce ziyaret ettiği tüm burçların bilgeliğini yanında taşıyarak varış noktasına yaklaşır. Fakat vardığı yerin aslında zaten olduğu yer olduğunu algılaması uzun sürmez. Tamamlanan döngü tekrarlayacak döngülerin sadece bir tanesidir. Ve sonrasında yeni döngüler, yeni başlangıçlar, yeni varılmak istenen yerler vardır. Bizler de bu etkiyle, olduğumuz yer her neresiyse, oranın farkına ve tadına varmaya başlarız.

Yeni Tohumlar ve Yeni Fırsatlar

Yeniay yeni tohumları ve yeni enerjileri sembolize eder. Böylece ilgimizi dışardaki hedef ve varılması gerektiğini düşündüğümüz yerlerden alıp kendi içimize odaklamaya niyet edebiliriz. Bilinçaltımızla, rüyalarımızla, yaratıcılığımızla ve tüm evrenle senkronize bir şekilde güçlü niyeler koyabileceğimiz bir dönemdeyiz.

Yeniay’ın Uranüs’le yaptığı destekleyici açı beklenmedik fırsatlar getiriyor. Sürpriz tanışmalar beklenmedik açılımlar yapabilir. Karşımıza güzel fırsatlar çıkarsa bu fırsatları değerlendirmek gerekiyor; çünkü daha sonra bu fırsatların karşımıza çıkması mümkün olmayabilir. Yaratıcılığımızı göstermenin de farklı ve orijinal yollarını bulabiliriz.

Yeniay’ın Jüpiter’le birleşimi bolluk ve bereket getiriyor. Fakat burada adalet önemli olacaktır. Neyi hak ettiysek bize o gelecektir. Ya da neyi hak ettiğimizi düşünüyorsak…

İçeride Ne Varsa Dışarıda Da O Var

Hayat illüzyonunun içinde dış dünyada sadece içimizdeki potansiyelleri, kalıpları ya da korkuları yaşadığımızı unutmayalım. İçeride ne varsa dışarıda da o vardır! Neye odaklanırsak onu büyütürüz. Zihnimiz enerjiyi yönlendiren bir projektör gibidir. İyiye odaklanırsak onu büyütürüz, kötüye odaklanırsak onu… Neyi hak ettiğimizi düşünürsek bize o gelir. Eğer suçluluk, pişmanlık, yetersizlik gibi duyguları içimizde taşıyorsak dışarıda da sadece bunları buluruz. Sevgi, aşk, bolluk ve bereketi içimizde hissedersek çevremiz bunlarla dolup taşar.

Kova Burcundaki Merkür/Satürn birleşimi Yeniay’la temas etmemekle birlikte güçlü birleşimi zihinsel olarak odaklanmamıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda hayata gerçekçi bir pencereden bakmamıza sebep oluyor. Jüpiter’in bilgeliğini de kullanırsak korkularımızın ötesine geçebiliriz. Korkular daha çok yetersizlik, kabul görmeme, beğenilmeme, dışlanma ya da orijinal olamamak üzerine olabilir. Fikirlerimizin kabul görmemesi, söylediklerimizin dinlenmemesi, hayalcilikle suçlanmak bu dönemki en büyük korkularımız olabilir. Fakat tüm bunların ötesine geçebilirsek Jüpiter’in mucizelerini yakalama fırsatını da bulabiliriz. Burada seçim bize kalır. Zihnin sınırlı kalıpları içinde kalarak kötümserliği mi büyüteceğiz, yoksa hayatın mucizelerine inanarak kendi yaratımımıza mı güveneceğiz?

Venüs ve Mars’ın Oğlak Burcundaki birleşiminin Yeniay’la teması hem yaratıcılığımızı, hem de fikirlerimizi somut bir zemine oturtmak ve bunun için mücadele tutkusunu getirirken bir taraftan da ilişki dinamiklerini gündeme getiriyor. Yeni ilişkiler, tutkulu birliktelikler ve fazlasıyla sosyalleşme isteğini beraberinde getirebilir. Diğer taraftan Plüton’un bu birleşimi içine alıyor oluşu kıskançlık, suçluluk, nefret, öfke ve güç kullanma eğilimlerini arttıracaktır. Dolayısıyla ilişkilerde manipülasyonlara dikkat etmek gerekiyor.  Manipülasyonu bilinçli olarak seçersek bunun sonuçlarını da göze almamız gerekecektir.

“Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.”

– Mevlana