14 Haziran’da 23⁰ Yay Burcunda Dolunay Fazı gerçekleşiyor.

Olayların tırmandığı bir dönemdeyiz. İkizler/Yay aksındaki Dolunay bizi kendi doğrularımız üzerinde çalışmaya cesaretlendiriyor. Aynı zamanda hayat okulunda derslerimizi nasıl değerlendirdiğimizi görebiliriz. Düşüncelerimizin ve davranışlarımızın, kendi gerçekliğimizi nasıl yarattığının farkına varıyoruz. Yaratım gücümüzle temasa geçebiliriz. Gerçeğimiz nedir? Bunu fark ediyoruz.

Etraftan topladığımız bilgileri kendi deneyim süzgecimizden geçirerek tek bir gerçek oluşturma konusunda çabalayacağız. Bilgi ve deneyimlerimizi aktarmak önem kazanırken, yeterli alt yapıya sahip olup olmadığımızı sorgulayabiliriz. Dolunaya sert açı yapan Neptün bize bilgi ve deneyimlerimizin yetersizliğini hatırlatabilir. Karar verip emin olduğumuzu düşündüğümüz konularda önümüze seçenekler açıldıkça kafamız karışabilir. Neptün bize evrenin sonsuz olasılıklarını hatırlatırken bizler sınırlı kapasitemizle bu yüksek algıyı anlamakta zorlanabilir, olasılıklar arasında dağılabiliriz.

Neptün’ün diğer bir sembolizmi ise kayıp ve yastır. Dolunay bitiş ve tamamlanmalarla ilgiliyken bitirebilme kapasitemiz test edilebilir. Bunu en güzel anlatan hikaye Orpheus ve Eurydice’in hikayesidir.  Neptünyen bir karakter olan Orpheus’un en meşhur hikayesi sevgilisi Eurydice ile yaşadığı büyük trajedidir.

Düğün günlerinde Eurydice’ı bir yılan ayağından sokarak öldürür; fakat Orpheus, Eurydice’in ölümünü kabul edemez. Derhal yeraltı ve ölüm tanrısı Hades’e giderek onu bırakmalarını ister. Uzun tartışmalardan sonra Orpheus Hades’i ikna eder.  Hades’in tek bir şartı vardır: Orpheus yeraltı mağarasından dışarı çıkana kadar Eurydice’ın gözlerinin içine bakmayacağına dair söz verir. Sıkı sıkı tembih edilmiş ve söz vermiş olmasına rağmen Orpheus dayanamayıp tam mağaranın ağzına yaklaştıklarında Eurydice’in gözlerine bakar ve tam o sırada Eurydice çözülerek yok olur. Böylece Orpheus sevdiğini ebediyen kaybeder.

Orpheus neden söz verdiği halde son anda dönüp Eurydice’e bakmıştır? Şüphe duyduğundan ya da kandırılmış olabileceğini düşündüğünden mi? Şüphe ve güvensizlik Neptün’ün doğasından gelir. Neptün’ün olduğu yerde bizler de hiç bir zaman emin olamayız. “Bu gerçek mi, yalan mı? Kandırılmış olabilir miyim? Yoksa hepsi bir rüya mı?”

Hayat içinde belli bir yolda ilerlerken şüphe duyar ve yön değiştirebiliriz. Çoğu zaman ilerlerken garanti isteriz; fakat Neptün bize garanti vermez. O varken her şey belirsizdir. Sanki sisler içinde ilerleriz. Doğru yön neresi bilemeyiz.

Kaybı Kabul Etmek

Bu olaydan sonra Orpheus artık Eurydice’ın ölümünü kabul etmek zorunda kalır. Artık ayrılık yasını tutmaktan başka şansı kalmamıştır. Fakat Orpheus yasını tutarken, çevresinde eğlenmekte olan arkadaşları onun bu haline dayanamazlar. Orpheus’un hüznü onlara kendi kayıplarını hatırlatır. Bu sebeple bu duruma dayanamaz, onu hüzün girdabından çekip çıkarmak isterler. Onun yasına saygı duymak ve onu olduğu gibi bırakmak zor gelmiştir.

Arkadaşları onun hüznüne ve yas tutmasına dayanamazlar ve onu vahşice katlederler. Bu korkunç olay diğer taraftan güzel bir birleşime vesile olur, Orpheus’un ölerek sevdiğine yani Eurydice’ye kavuşmasını sağlar. Savaşmak Orpheus’u bir yere götürmez ama sevdiği kadının gidişini ve kaybı kabul etmek dönüşmesine ve sonunda huzuru bulmasına yardımcı olmuştur. Ölüm her zaman kayıp değildir. Son, bazen başlangıç olabilir.

Dolunay haritasında iletişim gezegeni Merkür’ün İkizler Burcuna geçişi bizi geçtiğimiz aylara götürüyor. Merkür, Retro hareketi nedeniyle 29 – 30 Nisan ve 21 – 22 Mayıs tarihlerinde de bu derecedeydi. Dolayısıyla o dönem gündemimizde neler vardı? Eğer dönüp dolaşıp bırakamadığımız konular bizi hala meşgul ediyorsa şimdi bunlarla vedalaşma zamanı gelmiş olabilir.

Kuzey Ay Düğümünün Boğa Burcundan Ay’a yaptığı açı, bu dönem gerçekleşen tamamlanmaların hayatımızda uzun vadede bizi nereye götüreceğinden tam olarak emin olamayacağımızı söylüyor. Dolayısıyla teslimiyeti mecbur kılıyor.

Orpheus ve Eurydice’in hikayesinin tamamını “Neptün, Balık Burcu ve 2012” yazısından okuyabilirsiniz.