X
Ağustos 2022 Kova Burcunda Dolunay

12 Ağustos saat 4:36’da 19⁰ Kova Burcunda Dolunay Fazı gerçekleşiyor.

28 Temmuz’daki Aslan Yeniay’ında “Kalbimde tutkuyla istediğim şey ne?” diye sormuştuk. O zaman bize bir cevap geldi mi? Geldiyse ne yaptık? Peki şimdi aynı soruyu sorsam. Sonrasında da desem ki “Şu an beni bunu yapmaktan alı koyan şey ne?” Bu Dolunay döneminde neyi neden yapamadığımıza bakabiliriz.

Hala kontrolü bırakmakta zorlanıyorsak ve özgürlüğe adım atamadıysak, kendi yarattığımız hapishane bize dar gelecektir. Çünkü Güneş Aslan Burcunda görünür olmak, parlamak, yaratmak, sevmek, sevgisini paylaşmak ve yaratıcılığını ifade etmek ister. Kendi ışığını sunmak ve yaymak çok güzeldir. Kova Ay ise, zihinsel ve analiz edici bir süreçte olmakla birlikte Satürn’le kurduğu yakın açı onu daha da formal yapıyor. Böylece kendimizi kapatıp görünür halimizi kendi kendimize engellemiş oluruz. Zevk almak, keyif vermek ve sıcaklığı paylaşmak yerine görev bilinciyle hareket ederiz. “Olması gerektiği gibi olmaya” çalışırız. Yapılması ya da yapılmaması gereken şeylere takılıp kaldığımız için bize ne zevk kalır, ne de heves…

Tabi konu bu kadar basit değil. Kapatma eylemi kontrol etmekten geldiği için kontrolü bırakmak ancak farkındalıkla olacaktır. Kontrol etmek aslında bize güven sağlar. Farkındalıkla bu bilinçten çıkıp, kontrol etmenin bizi aslında ne kadar geri çekip sıkıştırdığını anlayabiliriz.

Kendi Kendimize İnşa Ettiğimiz Hapishaneden Nasıl Çıkacağız?

Kendi hapishanemizden çıkmak belki de  içsel bir depremle mümkün olabilir. Dolunay’a sert açı yapan Ay Düğümleri ve isyankar Uranüs, Mars’ı da yanına alarak ortalığı kırıp dökebilir. İsyan uyanışla başlar ve sonuç olarak özgürleştirir. Sonuç olarak fark etmeliyiz ki kendimizi kafese sokan yine kendimiziz.

Aslan /Kova aksı kalp ve zihin arasındaki dengeyi kurmakla ilgilidir. Kalp her zaman sevgiden yanadır. Coşkuyu, ifadeyi ve paylaşımı anlatır. Andan zevk alır. Sürekli olarak yaratım süreciyle bağlantı halindedir. Zihin ise, forma ihtiyaç duyar; ya geçmişte, ya da gelecektedir. Her şeyi forma sokmak ister, çünkü bu şekilde kendini tanımlar ve bağ kurar. Eğer zihnimizin sesiyle hareket edersek o zaman kendimizi koyduğumuz hapishane – kalıp, kurum, form, olması gerekenler silsilesi – yuvamız olabilir.

Dolayısıyla hapishane bize konforlu gelir. Kalple bağlantı kurmak ise, bize anda olanı gösterecektir. Bunun uygulamaya geçirmek için ise, yine zihne başvururuz. Dolayısıyla burada iyi ya da kötü yoktur. Hiçbir şey bir diğerinden daha iyi ya da kötü değildir. Sadece farkındalık vardır.

Bu Dolunay’da kalbin sesini zihne taşıyabilirsek enerjimizi dengeleyebiliriz.